Malta'da Yaşam ve Kültür

Sicilya’nın güney ucunda yer alan Akdeniz’in incisi Malta’ya ben de ilk defa okullarla tanışmak üzere düzenlenen bir organizasyon için gitmiştim. İtalya’nın güney ucunda yer alan ve yaklaşık 500 bin nüfusuyla dünyanın en küçük ülkelerinden biri Malta. Haritada bile zor görünen ama stratejik konumu nedeniyle tarih boyunca önemli rol oynamış ve yüzyıllar boyunca birçok devlet tarafından işgal ve kontrol edilmiş ve bir çok kültürün etkisi altında kalmış bir ada.

Malta, Güney Avrupa ile Kuzey Afrika arasındaki kanal konumu ile aynı zamanda Batı Avrupa ile Orta Doğu arasında bir sınır noktası gibi. 150 yıl boyunca İngiliz sömürgesinde kalmış bir ada ülkesi olduğundan kültüründe de bunu rahatlıkla görebiliyorsunuz. Mesela, karşıdan karşıya geçerken, otobüs veya arabaya binerken özellikle alışana kadar dikkatli olmakta fayda var çünkü trafik İngiltere’deki gibi soldan akıyor. Aynı zamanda elektrik prizleri de aynı İngiltere’deki gibi üçlü priz. Gerçi restoran ve kafelerde eğer tedbirsiz gittiyseniz ve şarjınız da bittiyse size ufak bir hile ile yardımcı oluyorlar. J

Daha uçaktayken adaya yaklaştıkça muhteşem Akdeniz’in renklerini ve üzerinde giderek fazlalaşan gemileri görebiliyorsunuz. İnsanları da tam bir Akdeniz insanı sıcaklığıyla oldukça sıcak karşılıyorlar sizi.

Benim gittiğim dönemde her ne kadar Malta’da muhteşem bir hava varsa da İstanbul bizi kıştan kalma bir günle yolculadığı için kafada bere, boyunda atkı, elde    eldivenle inmiştik havaalanına. Otele gider gitmez hemen eşyaları koyup kendimizi dışarı attık. Hava o kadar güzeldi ki St Julian’s sahilde denize giren Arjantin’li, Brezilya’lı bir öğrenci grubu bile vardı. St. Julian’s'ın sahili küçük ama bi o kadar güzel mavi-turkuaz denizi olan küçük bir koy. Birçok dil okuluna da çok yakın bir yer.. 

Malta koşturmacadan uzak, yılın her ayında ılıman iklimiyle bir yandan dilinizi geliştirirken bir yandan da keyifle zaman geçirebileceğiniz küçük bir ada ülkesi. Hatta benim gittiğimde bir tık daha fazla sevdiğim, gidilip gezilmesi ve kalınması gereken diğer bir ada olan Gozo da çok güzel bir destinasyon. Tabi Gozo’nun ana adaya göre daha doğal, sakin ve hareketsiz olduğunu söylemekte fayda var. Aynı zamanda Gozo’da da dil okulu bulunuyor, dilerseniz orada da dil eğitiminizi alabilirsiniz. Adaya rahatlıkla feribotla geçiş yapabiliyorsunuz. Buraya ulaşımla ilgili daha fazla bilgi bulabileceğiniz linki bırakıyorum. 

Bir yandan dilini geliştirmek bir yandan da keyifli zaman geçirerek, tatil yapmak isteyenler için ideal bir seçim olan Malta, tarihi, iklimi, mimari yapıları, denizi ile sizi kısa sürede etkisi altına alacak bir Akdeniz ülkesi.

NEDEN DİL EĞİTİMİ İÇİN MALTA’YI SEÇMELİ?  

Muhteşem iklimi - Malta, size ziyaret etmeniz için birçok sebep veriyor. Bunlardan biri de muhteşem iklimi. Akdeniz’in ortasında yer almasından dolayı tipik bir Akdeniz iklimine sahip; yılın neredeyse 300 günü güneşli bir hava hakim. Yaz aylarında ortalama sıcaklık 30 derece, kışın ise 15 derece civarında. Ben mart ayında – Mart kapıdan baktırır kazma kürek yaktırır sözünü doğrularcasına bir hava varken Türkiye’de - gittiğimde Türkiye’de hala atkı bere takıyorduk fakat Malta’ya indiğimizde güneşli sıcak bir hava bizi karşıladı; şortla koşuya çıkanlar, sahilde güneşlenenler ve denize bile girenler vardı. Aldığım bilgiye göre bu sene Aralık ayında bile denize girenler varmış. Yaz sezonu dışında da tercih etmek için muhteşem alternatiflerden biri çünkü yıl boyu ılık bir iklime sahip. Yine de tedbirli gitmekte fayda var çünkü gündüz çok sıcak olup akşamları da serin olabiliyor. Sonuçta bir adadan bahsediyoruz. J Sezon dışında gitmenin diğer bir faydası da dil okulların daha ekonomik olması.

Yakınlığı ve ulaşım kolaylığı - Malta destinasyon olarak Türkiye’ye yakın bir mesafede ve her gün sabah ve öğlen olmak üzere iki uçuş bulunuyor. Türkiye’den Malta’ya THY’nin iki buçuk saat süren direk uçuşları var. Türkiye’ye bu kadar yakın olup da neden daha önce tatil için burayı hiç düşünmediğimi bilemiyorum. :) Türkiye’ye yakın olması gibi bir avantaj yanında Avrupa’ya da yakın olması ve bir Schengen ülkesi olması orada eğitim aldığınız süre içerisinde sahip olduğunuz vize ile Avrupa’ya seyahat etme ve yeni yerler keşfetme şansı da tanıyan yerlerden. Ayrıca yeşil pasaport sahibi olanlar vizeye ihtiyaç duymadıkları için daha da avantajlı. Ben de Schengen vizemin olması avantajı ile hazır oradayken kısa süreli de olsa Sicilya adasına geçme fırsatı buldum. J Sicilya yakın olduğu için rahatlıkla feribotla Sicilya adasına oradan da İtalya’ya geçebiliryorsunuz; linkini bıraktım.

   

İngilizce konuşan bir ülke Uzun yıllar İngiliz sömürgesinde olduğu için ana dillerinden biri ve aynı zamanda resmi dili İngilizce olan ülkelerden biri. Üniversitelerde eğitim İngilizce ve yine sokaklarında İngilizce duyacağınız bir ülke. Malta’nın diğer bir ana dili de Sicilya Arapçasına dayanan Maltaca’dır.

Ekonomik olması Malta diğer Avrupa ülkelerine göre günlük yaşam masrafları açısından daha ekonomik bir ülke. Ülkenin en önemli gelir kaynaklarından biri eğitim ve kültür turizmi ve bundan dolayı da konaklama biraz pahallı kalabiliyor, özellikle de yüksek sezon olan yaz döneminde. Bu noktada Malta’da paylaşımlı yurtlar daha popüler durumda konaklamada. Ama genel olarak yeme-içme, yaşam giderlerine baktığınızda özellikle bazı Avrupa ülkelerine göre çok daha uygun diyebiliriz. Market fiyatları hakkında genel bir bilgi almak isterseniz linki tıklayarak fiyatlara ulaşabilirsiniz. 

Çalışma imkanı Malta’da bir yandan dil eğitiminizi alırken bir yandan da part-time çalışabilirsiniz. Malta, 12 hafta ve üzeri dil okuluna giden öğrencilere13. hafta itibariyle haftada 20 saat yasal çalışma hakkı tanıyor.    

NOT: Malta hükümeti dil okulu için gelen öğrencilere € 1,000,000’lık alışveriş çeki desteği verileceğini açıkladı. Dil okulu için gelen öğrencilere Malta € 300’ya kadar günlük € 10’lık hediye kuponu verecek ve öğrenciler bu kuponları restoranlar, kafeler veya dükkanlarda yapacakları harcamalarda kullanılabilecek. Bu promosyon Haziran 2021’den itibaren gelecek öğrenciler için geçerli olacaktır.

Vize kolaylığı Malta Avrupa Birliği üyesi ülkelerden biri olduğu için 90 güne kadar olan gidişler için Schengen vizesi geçerli. Aynı zamanda, yeşil pasaport sahipleri de 90 güne kadar vizesiz seyehat edebiliyorlar. Vizeye ihtiyacı olan öğrenciler için de vize kabul oranı yüksek bir ülke.

Karantina zorunluluğu yok! – Malta’ya uçuşunuzdan 72 saat önce negative PCR testi ile ülkeye varışınızda karantinaya girme koşulu olmayan bir ülke.

Gelelim Malta Adası’nın Diğer Güzelliklerine! J

Yukarıda da bahsettiğim gibi benim de Malta’ya ilk gidişim burada olan okullarımızı ziyaret etmek ve yeni okullarla tanışmak üzere düzenlenen bir organizasyonla oldu. Bu tür ziyaretler yurtdışı eğitim acentası olarak bizim açımızdan oldukça önem taşıyan geziler.

Bütün görüşmeler ve ziyaretler bittikten sonra sıra geldi Malta’yı keşfe. Malta’da ne yenilir ne içilir, nerelere gidilir ve neler yapılır dedim ve düştüm yollara! J Malta küçük bir ada olduğu kadar yapılacak aktiviteleriyle, görülmesi gereken yerleri ile de zamanınızı bir o kadar dolu dolu geçireceğiniz bir ülke. Bir yandan ikinci bir dil ve kültür öğrenirken bir yandan da bu keyifli ada ülkesinin tadını çıkaracaksınız. Gittiğim yerlere öğrenciler açısından bakmaya çalışıyorum ama bu kısımlar biraz daha turistik kalabiliyor. Umarım bir tık daha öteye geçerek ve size faydalı bilgiler verebilirim. J

Malta havaalanına varış, eğer okulunuzdan transfer talep etmişseniz sizi bekleyen ve kayıt olurken seçtiğiniz konaklamaya sizi götüren bir servis bekliyor olacaktır. Eğer seçmediyseniz, Malta Havaalanından şehir merkezine transfer için ve şehir içi ulaşımlarda da sıklıkla kullanılan otobüsler bulunmakta bunlarla transferinizi kendiniz de sağlayabilrsiniz. Daha fazla bilgi için Malta Public Transport adresinden bu linki tıklayarak ulaşabilirsiniz.

Yukarıda de bahsettiğim gibi Malta içinde ulaşım kolay ama seyahat ederken dikkat edilmesi gereken önemli bir nokta, İngiliz etkisi ile trafiğin soldan olması. Adadaki ulaşım ağı oldukça gelişmiş ve rahat. Toplu ulaşım için metro, tramvay gibi ulaşım araçları yok ama çok gelişmiş bir otobüs ağı var ve bu ağın merkezi aynı zamanda başkenti de olan Valetta. Valetta’dan hemen hemen her yere ve her saatte otobüs bulmanız mümkün. Ayrıca ada içinde ve adalar arası feribot ulaşımı da mevcut.

Evet Malta küçük bir ada ama bu her yer yürüme mesafesinde demek değil tabi ki! Kalacağınız süre boyunca gezeceğiniz, göreceğiniz ve yüzeceğiniz yerler adanın etrafına yayılmış durumuda. Sliema ile St Julian’s arasını yürüyerek de geçebilirsiniz hatta sabah yürüyüşü yapanlar, koşanlar da fazlasıyla var ama her yer bu kadar yakın da değil.

       

Organizasyonun gerçekleştiği otel Sliema’da olduğu için konaklamayı burada yaptık. Havaalanından direk Sliema’daki otelimize gittik ve bavulları odamıza koyu hemen attık kendimizi dışarı. Sliema, St Julian’s’a ve Paceville’e yakın ve şirin bir alışveriş yeri olan, otel, kafe ve restoranların olduğu canlı bir bir yer. Aynı zamanda otobüs olduğu gibi Valletta’dan da feribotla da geçilebiliyor bu şehre.   

Valletta, Avrupa’nın en küçük başkentlerinden. Rahatlıkla yürüyerek gezilebilecek bir şehir. Ara sokaklarında da bütçeye göre değişkenlik gösteren çok güzel kafe ve restoranlar var o yüzden ara sokakları asla es geçmeyin. Rengerank ve cumbalı evleriyle de sokaklarında gezerken çok keyif alacağınız standart başkentelerin aksine sıkıcı olmayan bir başkent. J Yalnız ana caddesi hariç genelde yokuşlu o yüzden biraz yorucu olabiliyor. Valletta’nın yokuşları her ne kadar yorucu olsa da keşfedebileceğiniz, tarih akan muhteşem sokaklarında dolaşmadan, fotoğraflar çekmeden dönmeyin. Hangi sokakta nasıl muhteşem bir manzarayla karşılacağınız belli olmaz! J Bunlardan en bilinenleri arasında Old Bakery Street, St. Lucia Street, Strait Street; burası bir akşam yemeğe geldiğimiz muhteşem restoranında sokağı ve aynı zamanda bir özelliği de 3,5 – 4 metrelik genişliği ile Valletta’nın en dar sokağı, bir de Republic Street.   

 San Gilijan /StJulian’s, Malta’nın Paceville’de içine alan ama oraya göre biraz daha sakin bir şehri. Öğrencilerin özellikle yaz aylarında en çok tercih ettiği şehirlerden. Malta’nın merkezi sayılan bu bölge sahil kenarında kafelerin, barların, restoranların çok sayıda olduğu bir yandan arkadaşlarınızla yemek yiyip ya da birşeyler içerken keyifle sohbet edebileceğiniz canlı bölge.

Three Cities, Birgu, Bormla ve D’Isla şehirlerinden oluşan bölge. Bakmayın üç şehir olduğuna yürüyerek gezielebilecek ve çok büyük olmayan bir bölge. Etrafında çok sayıda sevimli kafe bulabilirsiniz ve güzel sokaklarında, özellikle ara sokakları oldukça keyifli.

    Mdina ve Rabat, Mdina ve Rabat aynı bölgede yer alan şehirler. Mdina, adayı dışarıdan gelen tehlikelere karşı korumak için bir tepenin üstüne kurulmuş ve Malta’nın büyük bir kısmını gören, etrafı surlarla çevrili ve zengin bir tarihe sahip küçük bir şehir.

Daracık yolları, yüzyıllık binalara ev sahipliği yapmasıyla göz kamaştıran bir yer. Mdina, 1530’da Malta Şövalyeleri adaya gelene kadar Malta’nın başkenti       olmuş. Bu bölgeye ilk yerleşim M.Ö. 700 yıllarına kadar uzanıyor. Gerçekten Malta’ya gelen herkesin görmesi gereken yerlerden. Aynı zamanda dünyaca ünlü       “Game of Thrones” dizisinin çekildiği yerlerden biri. Ana girişi bir yerleden tanıdık geliyorsa bu dizinin sayesinde. J Hatta Malta ve Gozo’da bu dizinin çekilen bir çok sahnesi var.    

Rabat, Mdina’ya yakın aynı bölgede yer alıyor. Rabat şehri sakin, sessiz ve daha kırsal bir karaktere sahip ve doğal güzelliği olan bir şehir. Malta’nın az bulunan ormanlık alanı Buskett  ile Roman Domus ve St Paul’sCatacombs gibi doğal güzellikleri de içinde barındıran bir şehir.      

Marsaxlokk, burası Malta’nın küçük, şirin balıkçı kasabalarından. Hani şu Malta’nın simgesi haline gelmiş yan yana duran renkli balıkçı kayıkları varya hah işte                  onlar burada. J Her pazar günü burada balık pazarı da kuruluyormuş. Aynı zamanda burası Osmanlı’nın 1565’teki büyük kuşatmasında donanmasını demirlediği koy. 

Mosta, bu şehrin özelliği Santa Marija Assunta Kilisesi, Aziz Meryem Kilisesi, Mosta Rotunda ya da Mosta Dome olarak da bilinen Katolik Kilisesi. Benim de okul gezisinde öğrendiğim kilisenin hikayesi ise; 2. Dünya Savaşı sırasında 2 Nisan 1942’de yapılan hava saldırısında o sırada ayin yapılan bu kiliseye bomba atılması. Asıl mucize atılan bombanın patlamaması ve o sırada içeride bulunan 300 kişinin hiç birşey olmadan bu saldırıdan kurtulması. Bombanın gerçeği denizin dibinde olsa da kilisede bombanın bir benzeri hala kilisede sergileniyor.

Aynı zamanda bu kilise dünyanın en büyük üçüncü desteksiz kubbesine sahip.

Upper Barrakka Gardens, Akdeniz’in tek doğal limanı olan Grand Harbour’u arkadan Three Cities eşliğinde yukarıdan gören Valetta’nın simgelerinden biri. Upper Barakka Gardens bir şehir parkı ve 1560 yılında yapılmış ve muhteşem bir Malta panaromik manzarası olan bir yer. Ayrıca her gün öğlen 12:00 ve akşamüstü 16:00’da buradan top atışı yapılıyor.

Aynı zamanda, Grand Habour’un diğer tarafında olan ve buradan görülebilen St. Elmo Kalesi hem yine “Games of Thrones” sahnelerinin çekildiği hem de “Midnight Express” filmindeki Türk hapisanesinin seti olarak kullanılmış yerlerden biri.   

Popeye Village, burası Anchor Bay’de 1980 yılında çekilen “Popey / Temel Reis Müzikali” seti. Daha sonrasında tursitik bir lokasyon haline gelmiş. Özellikle genç öğrencilerin ziyaret etmekten keyif alacağı bir yer. 

Blue Grotto, Malta’nın güney kıyısında bulunan masmavi muhteşem suyuyla bir mağra. Buraya Wied iz-Zurried şehrinden kalkan teknelerle gidilebiliyor. Aynı zamanda “Truva” filminin bazı sahnelerinin çekildiği yer.  

Biraz da GOZO J

 Victoria &Citadella, Victoria (eski adı Rabat), Roma Dönemi’nden kalma olduğu varsayılan, Gozo adasının merkezi ve başkenti. Çok şirin ve küçük bir çarşısı var. Etraf kafe ve restoranlarla dolu ve alışveriş yapabileceğiniz bir sürü küçük dükkan bulunuyor. Daracık sokakları, eski dönem mimarisi ile binaları o binların balkonları ve kapıları ile benim bayıldığım bir şehir oldu. J

Şehirde gezerken kahvenizin yanına Gozo’nun meşhur Gozo Nougat’ını ve Bankuncini (Bademli Kek) tatlılarını da deneyebilirsiniz. Bu bölgede aynı zamanda bir de Citadella yani Hisar’da bulunuyor. Malta’daki Mdina gibi diyebiliriz. Citadella’da Gozo’nun tepelerinden birine savunma ve barınma amacıyla kurulmuş bir yer. Yürüyerek gezilebilir ama çok da küçük bir yer değil bir de tepe olduğunu düşünürseniz biraz zorlayıcı olabiliyor ama buna değer. Hisardaki en ihtişamlı yapı Meryem Ana Katedrali, zaten size girişte o karşılıyor.       

Dwejra koyu & Azure Window & InlandSea, AzureWindow / Azure Penceresi Malta’nın genelinde iyi bilinen ve hatta “Game of Thrones” sayesinde dünya tarafından da tanınan, dalga ve yağmur gibi bir takım doğal etkenler sonucu oluşmuş doğal bir kaya. Aslında kayaydı demek daha doğru çünkü maalesef uzun süreler aşındığı için sonunda 2017 yılında bir anlamda beklenen son oldu ve kaya yıkıldı.

Inland Sea / İç Deniz II-Qawra olarak da bilinen etrafında kısmen yüksek uçurumlar olan deniz suyuyla oluşan bir havuz. Deniz uçurumda oluşan doğal tünelin içinden geçerek muazzam temiz bir havuz oluştumuş burada ve burdaki deniz suyu daha sıcak. Dwerja Koyu ise bu kayanın ve iç denizin bulunduğu bölge.

Ggantija Tapınakları, eski adıyla “TheGiants’ Tower - Devlerin Kulesi”nin yaklaşık 5500 yıllık dünyanın en eski dini tapınaklarından biri olarak, 1826 yılında bulunan kalıntıları ile adanın açık ara en iyi korunmuş ve etkiliyeci tarih öncesi tapınakları olduğu söyleniyor. UNESCO Dünya Listesinde aynı zamanda. 

 

  Malta Mutfağı – Malta mutfağı Akdeniz ülkesi olmasından dolayı bize yakın lezzetler barındırıyor. Ada ülkelerinin özelliği olarak deniz ürünleri başta olmak üzere yemek için çok fazla seçenek bulabilirsiniz. Rahatlıkla dünya mutfağını bulabileceğiniz yani yemek konusunda zorlanmayacağınız bir ülke. Peki Malta’ya gittiğinizde oraya özgü bir tat derseniz o zaman hemen her restoranda da menüde karşınıza çıkacak olan Stuffattal-fenek yani tavşan güveci/yahnisi. Lezzetli mi derseniz damak tadına göre değişir. J Ayrıca sırf tavşan etinin ızgarasından kızartamasına yahnisine kadar her türlüsünü yapan restoranlar bile var. Aynı zamanda adaya özgü denenmesi gereken bir lezzet; İzmir’in boyuzuna benzeyen Pastizzi. Bezelyeliden tavukluya çeşitleri var. Biçok yerde bulabilirsiniz Pastizzi’yi ama en iyisini nerde yiyebilirim diye sorarsanız söylenen yer CrystalPalace.

Oldukça salaş görünümlü ve hatta dışarıdan bakıldığında bir ganyan bayine benzeyen bir kafe. :S Ayhan Sicimoğlu ve JamieOlivar’ın da burada denediğini söylemeden geçmeyelim. J Benim Valletta’daki yerine gittiğim aynı zamanda Gozo adasında da yeri bulunan Cafe Jubilee’de Maltalılar tarafından oldukça sevilen ve öğle ya da akşam yemeği için tercih edebileceğiniz yerlerden biri. ;) Malta'nın denenmesi gereken kendine has güzel içecekleri de tabi ki var. Şarapları özellikle de beyaz şarabı, ünlü Malta’nın. Kendine özgü yerel üretim olan CISK’de hem güzel hem de en ünlü birası.

Burada acı bir gerçekten de bahsetmek gerek: Malta Eriği diye bir şey yok! O yüzden kimse ne dediğiniz anlamayabilir. J    

Malta Sahilleri - Gelelim Malta’nın muteşem denizinin tadını çıkarabileceğiniz koylarına. Çok kısaca bahsedeceğim çünkü yaz döneminde gitmedğim için ben sadece sahillere ve denize uzaktan bakmakla yetinmiştim. Tabi ki bir ada olduğu için her yerinde muhteşem manzaralara sahip koyları var ama hepisinden denize girme şansınız yok. Ayrıca bazı koylara da sadece gezi tekneleri ile gidilebiliyor. Bunlardan en meşhuru ve yaşam olan en küçük adası olan Comino adasında bulunan Blue Lagoon! Burası muhteşem denizi ile en popüler ve turistik yerlerden biri.

Ramla Bay / Red Sandy Beach ise Gozo’da bulunan denizin ve güneşin tadını çıkabileceğiniz bir diğer en popüler sahili Malta’nın.

Malta’da gidilebilecek en güzel ve iyi koylar arasında Paradise Bay, Pretty Bay, Golden Bay, Mellieha Bay olarak da geçen Ghadira Bay koylarını sayabiliriz.

Gece Hayatı – Malta’nın en hareketli ve renkli gece hayatı genel olarak Paceville tarafı desek yanlış olmaz. Özellikle’de Malta’nın en yoğun sezonu olan yaz dönemi baya kalabalık oluyor. Hem Malta gençleri hem de Malta’ya giden öğrenciler tarafından tercih ediliyor daha çok. Yan yana dizilmiş bir çok mekan ve klüplerin olduğu bir bölge.

   Daha sakin bir gece hayatı, kafe, bar ve restoranda bir şey yiyip-içmek ve oturup arakadaşlaırnızla sohbet edebileceğiniz bir yer bakıyorsanız bunun için             St Julian’s ve Sliema tarafları daha uygun olacaktır; hem canlı, hem kalabalık hem de güzel bir ortam.

Valletta’da dar sokaklarında bulunan bolca restoran, kafe ve barlarıyla oldukça hareketli ve canlı bir gece hayatına sahip. Benim gittiğim iki restoranda çok keyifliydi: Café Jubilee ve Palazzzo Preca Restaurant. ;)

Ekstra J - Malta'da dikkatimi çeken şeylerden biri kapıları ve kapı tokmakları. Çok güzel ve değişik stillerde görmeniz mümkün. Neredeyse gördüğüm tüm kapı tokmaklarına hayran kalmıştım ben. Rengarenk kapılar ve işlemeli, oymalı çeşit çeşit tokmaklar.. Üstelik turistik eşya olarak satılıyor da. Taşıması biraz kolay olsa alıp getirmeyi bile düşünmedim değil. J

Hele o tarih kokan mimarisi, rengarenk, cumbalı evler yanyana uyum içinde dizilmiş. O kadar güzel bir görüntü veriyorlar ki! Gozo bu anlamda Malta kadar canlı ve turistik değil, biraz daha bakir kalmış, dokunulmamış bir ada fakat bir o kadar da güzelliği olan bir ada. Daha çok bizim Mardin ve evlerini anımsatmıştı bana. Kendi adıma çok sevmiştim Gozo’yu.

Diğer adalarında çok yaşam yok zaten sadece teknelerle genelde yüzme ve dalış için gidiliyor. Adanın çok fazla yeşil alanı yok ve bitki örtüsü genel olarak palmiye, kaktüs ve türevlerinden oluşuyor; envayi çeşit kaktüs bitkisini bulabilirsiniz adada. J  

Dil eğitimi konusunda dünya da popüler olan Malta bu anlamda eğitim kalitesi yüksek çok sayıda dil okulu barındıran bir ülke. Bununla birlikte yaşam olarak diğer Avrupa ülkelerine göre daha uygun olan bir ülke diyebiliriz Malta için. Ayrıca Malta’da suç oranının sıfıra yakın olduğunu da belirtmekte fayda var.. ;)

  Malta’da dil eğitimi hakkında daha fazla bilgi için Malta Dil Okulları sayfamızı ziyaret edebilir, aynı zamanda iletişim formumuzu doldurarak bizimle iletişime geçebilirsiniz.

Sevgiler,

 

BİZE YAZIN

Aşağıdaki iletişim formunu doldurarak bize mesaj gönderebilirsiniz.

Hakkımızda

  • HND Balıkesir’de hizmet veren butik bir yurtdışı eğitim firmasıdır.

    Eğitimini yurtdışında almak isteyen tüm öğrencilerimize onlara uygun eğitim planı için danışmanlık hizmeti vermekteyiz.

İletişim

  • Hacı İlbey Mh. Ali Hikmet Paşa Cd. No: 27/2-3 Altıeylül / Balıkesir
  • 0 (266) 241 64 10
  • info@hndeducation.com
Copyright 2020-2024 © HND Education - Tüm Hakları Saklıdır